3 Ekim 2012 Çarşamba

Eylul ayinin 20.gunu acar hayata gozlerini..bakkal baba,ev hanimi annenin 4. ve son cocugudur..anne de baba da hasbehas lazdir..evde lazca konusuluyordur ve bu sayede lazca da ogrenir..ilkokula baslamadan okuma yazmayi evde kendi kendine ogrenmistir..okula basladiginda bunu fark eden ogretmeni bir sinav yaparak,birinci sinifi okumadan ikinci sinifa kaydini yaptirir ve boylece ilkokulu 4 senede bitirir..ikinci sinifa atlamasi ilk aylar kendisini biraz zorlasa da ailede gurur kaynagi olur..o zamanlar zeka kupu cok moda bir oyuncaktir..babasinin bakkalinda eline zeka kupu verilir..bir koseye cekilir,kupu uzun bir sure evirir cevirir,bakti yapamiyor,stickerlari tek tek soker ve renklerine ayirip tekrar yapistirir..bu sirri, "ya bu kiz zeka kupunu bile hemen yapti" diyen insanlara epey bir zaman gecince aciklar..okumayi cok sever,eline ne gecse okur,namaz hocasi kitabi da dahil..bir oglen yurtdisindan misafirleri gelir,baska bir ahbaplarinin kizina kocaman bir aglayan gulen bebek getirmislerdir..evde misafir olduklari sure icerisinde oynamasi icin bebegi ona verirler..bebegi cok sever..o anda aklina namaz hocasinda okudugu cumle gelir.."11 kez ayetel kursi okursan diledigin hersey kabul olur"..hemen kosarak kitabi alir,ayetel kursi yi 11 kez o yasta bir cocugun okuyabilecegi acemilikte okur ve dua eder "Allahim lutfen bu bebegi bana biraksinlar"..misafirler aksam giderken bebegi de goturmuslerdir ve sonradan pekcok kez aklina getirecegi "her serde bir hayir vardir" dusuncesinin ve dusturunun temeli galiba ilk defa orda atilmistir..okulda hep sinifin en caliskani olmustur..ortaokulda,buyuyunce ne kadar psikopat oldugunu anlayacagi fen ogretmeni huseyin avci,sozlu yaptiktan sonra sozlude basarisiz olanlara sinifin en caliskanina tokat attirmaktadir..sinifta cok tembel ve haylaz oldugu icin hic haz etmedigi deniz adli cocuk sozluye kalkmistir..sozlu berbat gecmistir..deniz'e tokati o atmistir,zaten cocuga sinir olmaktadir,"oh olsun"dur..gun olur devran doner..huseyin avci caliskanlari sozluye kaldirir..sozlude hic calismadigi bir yerden sorar,fena cuvallar..hoca "tokati kim atacak?" dediginde,cok uzun boylu oldugu icin en arka sirada oturan deniz kendini yirtarcasina el kaldirir..deniz oyle okkali bir tokat atar ki,gozyaslari otomatik olarak musluk acmis gibi akar..hicbirsey demez,cok kisa boylu oldugu icin en ondeki sirasina oturur ve bir kenara yazar.."bulundugun hal ve konuma hicbir zaman guvenme,hersey insanlar icindir,hic ummadigin seyler bir gun senin de basina gelebilir"..okmeydani'nda gecekondu mahallesinde sahane bir cocukluk gecirmistir zira gecekondularinin bahcesi de vardir,sabahtan aksama arkadaslariyla oyunlar oynamaktadirlar..bahcedeki dut agacina tirmanmak en sevdigi aktivitelerden biridir..dokuztas,civi,yakartop,lastik,seksek oynamak,babasinin bakkalindan beles alip catapat patlatmak bir cocugun en cok isteyebilecegi seylerdir,mutlu bir cocuktur..her gun mutlaka leblebitozu ve eti puf yer,gazoz icer..fakat babasina sormadan bakkaldan asla bir kibrit copu bile almaz..son derece uslu ve buyuklerinin lafini dinleyen bir cocuktur..bir gun bakkalin onunde arkadasina kufredince abisi ona fena kizar,cok utanmistir,kufur etmek bir yana yillar boyunca bir daha "aptal,manyak" gibi sozcukleri bile kullanamamistir..6 yasina kadar yalanci emzik kullandigi icin hala daha konusurken zaman zaman "s" harfini iceren sozcuklerde tekler..bir gun yine babasinin bakkalinda cesit cesit emzik denerken komsunun "ayip ayip evlenecek kiz oldun, hala emzik mi bakiyorsun" cumlesiyle emzigi birakmasi bir olur..oysa sonra yillaaar yillaaar gececek ve bir turlu evlenmeyecektir..ortaokulda en sevdigi seylerden biri de bankada calisan sema ablasinin okul cikisinda kendisini alip pastaneye goturmesidir..ayni sekilde abisinin onu sinemaya goturmesi de sahane bir aktivitedir,sinemaya giderken abisinin hep kucuk parmagindan tutar..bir gun abisi yedeksubay olarak askerlik yaptigi urfa dan izne gelmistir,yine sinemaya gidiyorlardir,yine kucuk parmak tutulur..yolda bir er gorulur,abisi sivil kiyafetlidir ama ere donerek "askeri inzibat sigarayi sondur!" der,er hemen sigarayi atip,selam verir.."vay be abime bak" diye icinden gecirir..yillar sonra abisi ve ablasi yine onun elinden tutacaklardir,ancak bu sefer kemoterapi klinigine gidecekler ve her ama her kemoterapi seansinda yaninda olacaklardir..ilk ve ortaokulu tesekkur ve takdirnamelerle basariyla bitirir..liseye bu basarisinin mukafati olarak not ortalamasi ile sisli terakki lisesi nde devam eder..sisli terakki apayri bir dunyadir onun icin..okula buyuk bir heyecan ve hevesle gider,ilk gun annesi sacini orup don lastigi ile baglayip uzerine beyaz kurdele takmistir..tertemiz okul kiyafeti,gicir gicir ayakkabilariyla baslar..fakat gorur ki orda kizlar cesit cesit tokalar takmaktadir,cogu sonradan ne oldugunu ogrenecegi solaryumda bronzlasmislardir,oglen yemeklerini yemekhanede degil nisantasinin cafelerinde yemektedirler,sonralari karda yanmanin da ne demek oldugunu hayretle ogrenecektir..ilk sene bu sebeplerle oldukca bocalar,neticede o yaslarda bu tarz şeyler maalesef cok onemlidir..sonralari sira arkadaslari zelda,mine,gulcin,gozde,mehnaz,yelda,gulden en sevdigi arkadaslari olur ve okula da cok alisir..