25 Kasım 2012 Pazar

dogmamis oglumla konusuyordum bu sabah zihnimde..uyandim ve ferah evimizin pekcok kez anne ogul kahve ictigimiz cam kenarinda,karsilikli koltuklarimizda oturup sohbet ederken gordum ikimizi.."bak oglum" diyordum ona ve arkasindan siraliyordum.. -iyi insan olacaksin oglum..vicdanin ve sagduyun seni hic terketmeyecek..elbette sert olman,kati durman gereken durumlar olacak ama yaptigin hicbirsey vicdanini kucucuk de olsa sizlatmayacak.. -caliskan olacaksin,mutlaka disiplinli olacaksin..prensiplerin olacak ama sabit fikirli olmayacaksin..takdir etmeyi bileceksin..cok sevilen ama bir o kadar da sayilan biri olacaksin.. -aile buyuklerin basta olmak uzere,yakin akrabalarina deger vereceksin..aile olabilmenin degerini aklindan cikarmayacaksin.. -kadinlara karsi dusunceli ve nazik olacaksin..hicbir kadin senden huzursuz bir lakirdiyla soz etmeyecek..kadinlar mulayim erkeklerle evlenmek isterler ama hep serseri ruhlu adamlara asik olurlar..sen gorgunle,bilginle,tecrubenle,durusunla,sempatinle asik olunan,belki biraz serseri ama ayni zamanda evlenilecek adam olacaksin.. -asla paranla,malinla,mulkunle ovunmeyeceksin..bu hayattaki en ayip sey..hicbir zaman geldigin yeri ve gitmek istedigin yeri unutmayacaksin..hayatta herseyin insanlar icin oldugunu,bir gunde degil bir saniyede bile yasamindaki herseyin renk degistirebilecegini aklinda tutup,bulundugun kosullara guvenip de havasini atmayacaksin.. -aska inanacaksin..secici olacaksin..elbette cok fazla deneyimle,dogruyu yanlisi yasayarak ogreneceksin..ancak olmazsa olmazlarin olacak,kendi degerinden emin olacaksin.. -sanati seveceksin,ruhunu mutemadiyen besleyeceksin.. -hayatinda degerli olan herkese kucuk de olsa suprizler yapacaksin..degerli olduklarini onlara da hisettireceksin.. -kucucuk de olsa bir iyilik yapmadigin,birini gulumsetmedigin,birine kendini iyi hissettirmedigin,birinin icini isitmadigin tek bir gunun bile olmayacak.. -mutevazi olacaksin ancak iyi oldugun konularda iyi oldugunu ifade etmekten ve gostermekten cekinmeyeceksin..her zaman ozguveni yuksek,ne istedigini bilen,ne istemedigini daha da iyi bilen,kendinden ve karakterinden emin bir adam olacaksin.. kisacasi oglum..annene benzeyeceksin babana degil! deermisim ortami gerermisim :)))

3 Ekim 2012 Çarşamba

Eylul ayinin 20.gunu acar hayata gozlerini..bakkal baba,ev hanimi annenin 4. ve son cocugudur..anne de baba da hasbehas lazdir..evde lazca konusuluyordur ve bu sayede lazca da ogrenir..ilkokula baslamadan okuma yazmayi evde kendi kendine ogrenmistir..okula basladiginda bunu fark eden ogretmeni bir sinav yaparak,birinci sinifi okumadan ikinci sinifa kaydini yaptirir ve boylece ilkokulu 4 senede bitirir..ikinci sinifa atlamasi ilk aylar kendisini biraz zorlasa da ailede gurur kaynagi olur..o zamanlar zeka kupu cok moda bir oyuncaktir..babasinin bakkalinda eline zeka kupu verilir..bir koseye cekilir,kupu uzun bir sure evirir cevirir,bakti yapamiyor,stickerlari tek tek soker ve renklerine ayirip tekrar yapistirir..bu sirri, "ya bu kiz zeka kupunu bile hemen yapti" diyen insanlara epey bir zaman gecince aciklar..okumayi cok sever,eline ne gecse okur,namaz hocasi kitabi da dahil..bir oglen yurtdisindan misafirleri gelir,baska bir ahbaplarinin kizina kocaman bir aglayan gulen bebek getirmislerdir..evde misafir olduklari sure icerisinde oynamasi icin bebegi ona verirler..bebegi cok sever..o anda aklina namaz hocasinda okudugu cumle gelir.."11 kez ayetel kursi okursan diledigin hersey kabul olur"..hemen kosarak kitabi alir,ayetel kursi yi 11 kez o yasta bir cocugun okuyabilecegi acemilikte okur ve dua eder "Allahim lutfen bu bebegi bana biraksinlar"..misafirler aksam giderken bebegi de goturmuslerdir ve sonradan pekcok kez aklina getirecegi "her serde bir hayir vardir" dusuncesinin ve dusturunun temeli galiba ilk defa orda atilmistir..okulda hep sinifin en caliskani olmustur..ortaokulda,buyuyunce ne kadar psikopat oldugunu anlayacagi fen ogretmeni huseyin avci,sozlu yaptiktan sonra sozlude basarisiz olanlara sinifin en caliskanina tokat attirmaktadir..sinifta cok tembel ve haylaz oldugu icin hic haz etmedigi deniz adli cocuk sozluye kalkmistir..sozlu berbat gecmistir..deniz'e tokati o atmistir,zaten cocuga sinir olmaktadir,"oh olsun"dur..gun olur devran doner..huseyin avci caliskanlari sozluye kaldirir..sozlude hic calismadigi bir yerden sorar,fena cuvallar..hoca "tokati kim atacak?" dediginde,cok uzun boylu oldugu icin en arka sirada oturan deniz kendini yirtarcasina el kaldirir..deniz oyle okkali bir tokat atar ki,gozyaslari otomatik olarak musluk acmis gibi akar..hicbirsey demez,cok kisa boylu oldugu icin en ondeki sirasina oturur ve bir kenara yazar.."bulundugun hal ve konuma hicbir zaman guvenme,hersey insanlar icindir,hic ummadigin seyler bir gun senin de basina gelebilir"..okmeydani'nda gecekondu mahallesinde sahane bir cocukluk gecirmistir zira gecekondularinin bahcesi de vardir,sabahtan aksama arkadaslariyla oyunlar oynamaktadirlar..bahcedeki dut agacina tirmanmak en sevdigi aktivitelerden biridir..dokuztas,civi,yakartop,lastik,seksek oynamak,babasinin bakkalindan beles alip catapat patlatmak bir cocugun en cok isteyebilecegi seylerdir,mutlu bir cocuktur..her gun mutlaka leblebitozu ve eti puf yer,gazoz icer..fakat babasina sormadan bakkaldan asla bir kibrit copu bile almaz..son derece uslu ve buyuklerinin lafini dinleyen bir cocuktur..bir gun bakkalin onunde arkadasina kufredince abisi ona fena kizar,cok utanmistir,kufur etmek bir yana yillar boyunca bir daha "aptal,manyak" gibi sozcukleri bile kullanamamistir..6 yasina kadar yalanci emzik kullandigi icin hala daha konusurken zaman zaman "s" harfini iceren sozcuklerde tekler..bir gun yine babasinin bakkalinda cesit cesit emzik denerken komsunun "ayip ayip evlenecek kiz oldun, hala emzik mi bakiyorsun" cumlesiyle emzigi birakmasi bir olur..oysa sonra yillaaar yillaaar gececek ve bir turlu evlenmeyecektir..ortaokulda en sevdigi seylerden biri de bankada calisan sema ablasinin okul cikisinda kendisini alip pastaneye goturmesidir..ayni sekilde abisinin onu sinemaya goturmesi de sahane bir aktivitedir,sinemaya giderken abisinin hep kucuk parmagindan tutar..bir gun abisi yedeksubay olarak askerlik yaptigi urfa dan izne gelmistir,yine sinemaya gidiyorlardir,yine kucuk parmak tutulur..yolda bir er gorulur,abisi sivil kiyafetlidir ama ere donerek "askeri inzibat sigarayi sondur!" der,er hemen sigarayi atip,selam verir.."vay be abime bak" diye icinden gecirir..yillar sonra abisi ve ablasi yine onun elinden tutacaklardir,ancak bu sefer kemoterapi klinigine gidecekler ve her ama her kemoterapi seansinda yaninda olacaklardir..ilk ve ortaokulu tesekkur ve takdirnamelerle basariyla bitirir..liseye bu basarisinin mukafati olarak not ortalamasi ile sisli terakki lisesi nde devam eder..sisli terakki apayri bir dunyadir onun icin..okula buyuk bir heyecan ve hevesle gider,ilk gun annesi sacini orup don lastigi ile baglayip uzerine beyaz kurdele takmistir..tertemiz okul kiyafeti,gicir gicir ayakkabilariyla baslar..fakat gorur ki orda kizlar cesit cesit tokalar takmaktadir,cogu sonradan ne oldugunu ogrenecegi solaryumda bronzlasmislardir,oglen yemeklerini yemekhanede degil nisantasinin cafelerinde yemektedirler,sonralari karda yanmanin da ne demek oldugunu hayretle ogrenecektir..ilk sene bu sebeplerle oldukca bocalar,neticede o yaslarda bu tarz şeyler maalesef cok onemlidir..sonralari sira arkadaslari zelda,mine,gulcin,gozde,mehnaz,yelda,gulden en sevdigi arkadaslari olur ve okula da cok alisir..

13 Eylül 2012 Perşembe

sevinç duymanın yolu sevindirmektir..

baktım ağlıyor iki göz iki çeşme..kocaman mavi gözlü hokka burunlu bir oğlan..annesi yalvarıyor "hadi oğlum yapma, hadi doktor bekliyor"..hastane kapısındayız..küçücük,belli ki daha konuşmayı bile bilmiyor..işyerime girmeden yanına gidiyorum,yere çömelip elinden tutuyorum.."söyle tatlım,ne istiyorsun bana göster" diyorum..az ilerde kitapların sergilendiği bir tezgah var,yanında da oyuncaklar..gösteriyor..plastik bir tabancaymış istediği,dandik plastik bir tabanca..kaç lira diyorum.."iki lira abla" diyor,şaşırıyorum..alınca hemen paketini açmıyor,göğsüne yaslıyor ve gözlerinden hala yaşlar süzülerek,o koca mavi gözlerini daha da açarak bana gülümsüyor..çocukların iki liralık şeyle bile mutlu olabileceğini bize unutturan her ne ise durup bir düşünmek lazım..iş yoğunluğu,hayat gailesi,bla bla.. ************************************* haftasonu çalışacaklar çocuklar,ben de bir uğrayıp ne yapıyorlar diye bakmak istiyorum..hastane ana kapısından giriyorum,işyerime ilerliyorum..bir adam,kucağında bir kız çocuğu,yanında bir kadın yürüyorlar..adam çocuğu çok zor taşıyor,belli ki kız hasta fakat kucak yaşını çoktan geçmiş..açıyorum camı "abi nereye" diyorum," hangi bölüme,ben sizi bırakayım" diyorum..adam ağlamaklı,"yok abla burda bakmıyorlarmış,şişli etfal'e gönderdiler,taa esenyurt'tan geldik zaten,nasıl da gidicez bilmiyorum durağı bulmaya çalışcaz" diyor.."gelin benle diyorum,bir 15 dak.lık işim var,sonra ben sizi şişli'ye götürürüm"diyorum..şaşırıyorlar,adamın yüzü biraz olsun aydınlanıyor.."sahi mi abla" diyor.."evet"diyorum..bir çay içip soluklanıyorlar..ben çocuklarla konuşuyorum,çalışma süper gidiyor.."hadi diyorum çocuk hasta gecikmeyelim"..yolda sürekli dualar ediyorlar..şişli etfal'e varınca yarı baygın kızın cebine biraz para sıkıştırıyorum, "kendine gelince çikolata alır" diyorum annesine.."abla,bu iyiliğini unutmıycaz,sana malatya'dan kayısı getireceğim" diyor babası.."zahmet etme,çocuk iyileşsin yeter" diyorum..aradan epey bir zaman geçiyor..bir öğleden sonra odama girince masamda ufak bir kutu içinde kayısı buluyorum,çocuklardan bırakıp gittiğini öğreniyorum.. *************************************** profilonun karşısında bir mağaza var,daha önce girdiğim bir yer değil,vakit geçirmek için giriyorum..herşeyin çok ucuz olduğunu fark ediyorum..bir sürü ıvır zıvır şey alıp kasaya gidiyorum..üniversite öğrencisi olduğunu tahmin ettiğim genç bir çocuk bir kemer ve bir çorapla geliyor kasaya..benim alacaklarımdan birinin barkodu yok,onu beklemeye başlıyoruz..bu sırada o öğrenciye bakılıyor..çocuk kemerin fiyatını öğrenince cılız bir sesle "o zaman bu kalsın" diyor ve kemeri bırakıyor..tesadüf onun çorabının da barkodu gerekiyor..benim barkod gelince çaktırmadan kemeri de alıyorum ve "bunu da alın lütfen, ben çıkınca çocuğa verirsiniz" diyorum..kız gülümsüyor,tamam anlamında başını sallıyor..mağazadan çıkıyorum,beş dakika geçmeden omuzuma bir el dokunuyor,dönüyorum o çocuk..iki elini çenesinin altında birleştirip,ışık saçan gözleriyle "teşekkür ederim" diyor,"çok teşekkür ederim"..göz kırpıyorum,"güle güle kullan" diyorum.. *************************************** isiklarda duruyorum..10 yaslarinda kiz cocugu..saclari birbirine karismis,muhtemelen roman kizi..ustu basi kir toz icinde..selpagi uzatiyor..ellerini fark ediyorum..uzamis kirlenmis tirnaklarini..aliyorum selpagi.."al sana -- lira..yarin da burdan gececegim eger tirnaklarini kesersen sana -- lira vericem" diyorum.."hadi canim!" der gibi bakiyor..tekrar ediyorum ,"gercekten" diye altini ciziyorum..ertesi aksam isten cikiyorum,eve donerken,ayni isiklara yaklasiyorum..uzaktan kosarak gelen ayni kizi fark edip gulumsuyorum..ellerini gosteriyor.."supersin" diyorum,"sen sozunu tuttun ben de tutucam" deyip parayi veriyorum..ve ekliyorum.."yarin yine gececegim,su guzel saclarini tarar misin benim icin,guzelligin ortaya ciksin" diyorum.."tamam abla " diyor ve bu sefer inanmis ifadeyle guluyor..ertesi aksam saclari taranmis ve hatta orulmus geliyor pencere kenarima..hem seviniyorum,hem de boyle bir yontem kullanmak zorunda kaldigim ve kaldigi icin uzuluyorum.. *************************************** benzinciye giriyorum..benzini dolduruyor,arkasından camlarımı da siliyor..bahşiş vereceğim..terzi kendi sökügünü dikemezmiş,beş kuruş paramın olmadığını fark ediyorum..cüzdanımda gözüme loto kağıdı ilişiyor.."abi bozuk param yok ama bu kupon senin çıkarsa yarısı benim" diyorum..gülüyor,"abla çıkarsa hepsi senin olsun,bakıcam mutlaka" diyor.."yok o senin şansın artık"diyorum,gülüyorum.."ben yine geleceğim"diyorum..kartımı veriyorum,"işin düşerse de ara" diyorum.."Allah razı olsun abla" diyor..arabayı hareket ettiriyorum..arkamdan sesleniyor"abla bir dakika!" diyor..koşarak içeri gidiyor..eli kolu dolu geliyor,baktım petrol ofisi'nin promosyon tabaklarından getirmiş.."takım olsun diye 6 tane getirdim abla" diyor,gözlerinin içi gülerek.."eyvallah,sağolasın" diyorum..hayatı boyunca kenarda köşede kaldığını düşünen birinin kendince önemli bulduğu biri tarafından önemsendiğini hissetmesinin müsebbibi olmak..hangimiz o kadar önemliyiz ki??
bayram tatili..evdeyim..televizyon seyrederken sol elimle boynumu kasiyorum gayri ihtiyari..sonra biraz asagiya indiğimde,gogsumle koltukaltimin birlestigi yerde bir sertlik hissediyorum..dikkat kesilip iyice bakiyorum..evet orda küçük bir nohut buyuklugunde bir sertlik var..pek onemsemiyorum.. tatil bitiyor ise basliyorum..o hafta cok onemli bir toplantimiz var hazirlanilmasi gereken..bir de ustune işe basladigimizin sabahi denetim icin gelen misafirimiz supriz olmasin mi..olsun..yogun bir hafta beni bekliyor..bu tempoyu seviyorum..basarmayi seviyorum.. dilek'e gosteriyorum.."bence hemen gosterin senay hanim"diyor..dilek'in yuzu degisiyor,az biraz fark ediyorum ancak henüz hiç telasli degilim..nasil giderim,su yogunluk bitsin ondan sonra giderim..zaten check up donemim de geliyor,onu da birlikte gosteririm iste.."bence beklemeyin senay hanim" diyor ve nasil soyleyecegeni bilemez oldugunu biraz belli ederekten "anneminkine benziyor biraz senay hanim" diyor sesinin de rengi degiserek..iste hafif bir bulut galiba ilk kez o zaman geciyor gozumun onunden.. cok sevdigimiz bir profesor..isinde bir numara..bize soranlara hep onun ismini veriyoruz..once yaninda bulunan birlikte calistigi ve yetistirdigi diger doktor muayene ediyor..kitleyi anında buluyor ben gostermeden..hocaya bakiyor..sonradan anliyorum ki o bakisin bir dili var..hoca muayene ediyor bu sefer ve ona dönüp "sert ve kenarlari belirgin"diyor..masaya geciyoruz.."hocam onemli bir sey mi var " diyorum..yanit sadece "olsa da cozeriz merak etmeyin" oluyor,"hayir onemli bir sey yok" demiyor..mammografi ve meme ultrasonu istiyor.. mammografi ve ultrasonu aglayarak cektiriyorum..kotu bir ruyada gibiyim,bir yandan dualar ediyorum..sonuclar birkac saat sonra cikacak ama ultrasonuyapan doktorum kitlenin cikarilmasi gerektigini ama kotu huylu olup olmadiginin patolojide belli olacagini soyluyor..sonradan ogreniyorum ki kotu huylu oldugu zaten belliymis..isyerime aglayarak geri donuyorum..sogukkanli olmaya calisarak ve kimseye belli etmemeye calisarak denetime gelen misafirimize "biraz konusabilir miyiz" diyerek durumu anlatiyorum..o kadar destekleyici konusuyor ki.."siz burayi hic merak etmeyin,hayirli haberlerle gelin insallah" diyor..esinden oturu bu konuda cok bilgisi olan can dostumu ariyorum,"hemen geliyorum" diyor..ablamlari ariyorum,hemen geliyorlar..iki ablam,serap'im ve ben doktorla konusmaya giriyoruz..sanki baska bir yerden kendimi seyrediyor gibiyim,basim kulce gibi agirlasmis,kulaklarim ugulduyor.."kitleyi cikarmamiz lazim"diyor,"siz yetiskin ve aklibasinda birisiniz,bunu soyleyebilirim,bu kitle cok yuksek olasilikla kanserli bir kitle" diyor..agliyorum,hoca beni rahatlatmaya calisiyor..ablamlar da aglamamaya calisiyorlar ama gozyaslari akiyor goruyorum.."yarin yapalim ameliyati" diyor hoca.."yarin mi" diye sasiriyorum,cok korkuyorum,cok agliyorum..simdi dusundugumde hemen ertesi gun olmasi cok daha iyi olmus diyorum.. annem,babam,abim rizedeler..o gece abimle kuzenim istanbul'a donuyorlar..annemle babama soylenmesini istemiyorum,onlarin uzulmesine dayanamiyorum..ablamlar kuzenime soyluyorlar,o da ben istemedigim icin yolda abime soylemiyor,abim geldiginde ogreniyor,direk hastaneye geliyorlar..