18 Temmuz 2016 Pazartesi

yan komşunun kızının piyano dersi aldığı ve piyano sesinin benim evde çalınırmışcasına duyulduğu rutin cumartesi sabahlarından biri.."ne-şe-li ol-ki genç ka-la-sın" melodisini duyduğumda garip bir ürperme ve burukluk hissettim..niye diye düşündüğümde anımsadım..doğumgünümdü yani 20 eylül..teşvikiye de medica adlı kliniğin bahçesindeyim..PET-CT denen tetkiki yaptırmak için bekliyorum canım ablam ve canım abimle birlikte..size bir sıvı vereceğiz,1 saat hiç konuşmadan bir odada bekleyeceksiniz,yanınızda kimse olmayacak..sonra 45 dakika süren bir tetkik yapacağız..Allahım o dakikalar nasıl geçecek zaten MR cihazında nefesim daralıyor bu kaçıncı tetkik..PET-CT ye girmek yani vücudunda başka bir yerde kanser olup olmadığına bakmak için yapılan tarama testi..ama bugün benim doğum günüm..insan doğum gününde kanser tarama testine girer mi..ağlamamak için sürekli kendini zorlamak da zormuş be kardeşim..içeri giriyorum ağlarsam ablamla abim görmesin diye..köşede bir piyano var..başına oturuyorum..nasıl ve ne zaman öğrendiğimi bilmediğim,piyanoda tek çalabildiğim şarkıyı çalıyorum.."do-do-re-mi-mi-re-do-re-mi-do"..yani çaldığım şarkı "ne-şe-li ol-ki genç ka-la-sın"..
"anzer balım" diye sever beni.."biliyusun dimi anzer balı en kıymetli baldur" diye de ekler..yüzünden,gözünden,dilinden buram buram şevkati hissedersin..dünyanın en merhametli insanıdır,en çok bu özelliğini almışım iyi ki de öyle olmuş..sülalede onu sevmeyen tek bir Allah'ın kulu yoktur,herkesin kötü gününde koşmuştur,bu yaşında hala koşar..torunlarının "reis"idir,gözde mini etek giydiğinde "burası paris mi" der, "dede,şenay teyzem de giyiyoo" dediğinde,"o başka ona yakışır" diye yanıtlar :) "atom karınca"mızdır,merdiven çıkarken reklamlardaki "hadi baba" repliğini "hadi günay" diye terse çevirir..aileye en son doğan bebeği hep "en küçüükk" diye sever.."sema ablana da uğra kizum o hislidur biliyusun" der.."baban yoruldu bi rahat birakun da adami" diye cansu'ya kızar,ilk gözağrısı onun can yoldaşıdır..küçücük bir bakkal dükkanında kimseyi kırmadan dökmeden koskoca 35 yıl geçirmek her "baba"yiğidin harcı değil,onun gibi özel bir insan olmayı gerektirir..veresiye dönemi kapandıktan 10 yıl sonra bile,ben toplardım defterdeki hesapları,hep üstüne eklenirdi,"baba bu çok olmuş artık istesen mi" derdim,"olsun kizum durumları yok" derdi..şükürler olsun,ne mutlu ki "hanifeyle reşitin" çocuklarıyız,"insan" olabilmeyi onlardan öğrendik..babalar günün kutlu olsun baba! Allah sizleri başımızdan eksik etmesin..amin..