18 Mart 2013 Pazartesi

herkes “aileme bir şey olursa ben ne hale gelirim” diye düşünürken,kanser hastası olan biri “bana bir şey olursa ailem ne hale gelir” diye düşünürmüş meğer..hep annesini babasını kaybedenlere üzülürken,evlat acısı yaşayanlara oyulurmuş için artık..atlattım inşallah diye Allah’a sürekli şükrederken,her ilerlemiş kanser hikayesi duyduğunda,gün gelip doktorun sana da , -yazmaya bile zorlandığım- “nüks etmiş” cümlesini söylemesinden ölesiye korkmak..ölümden korkarken “ölesiye korkmak” deyimi ne büyük bir ironiymiş..korkulan ölüm değil aslında..yaşanan sıkıntıların,hayattan kopuşun,acılarının yüzünden okunur hale gelişinin,sen üzülürken sevdiklerini de üzmemek için kıyasıya kendinle savaşmanın tekerrür etmesi..bir odadan diğerine yürüyecek kadar bile halinin olmaması,ellerinin ayaklarının yokmuşçasına uyuşması,bitmek tükenmek bilmeyen mide bulantıları,saçlarının her sabah öbek öbek yastığa dökülmesi,ilacın alerji yapıp anaflaktik şokun iki kez seni ölümle burun buruna getirmesi,bunun onbinde bir ihtimal olması ve o onbinde birin sen olman,her ilaç aldığında kader arkadaşlığı yaptığın kişilerin her seferinde gitgide eridiğini görmek,en nihayetinde bazılarını kaybetmek,birinin 20 li yaşlarında su gibi bir delikanlı olması,enfeksiyon kapmamak için evden dışarı çıkmamak,evde bile maske takmak,aynı sebeple çok az kişiyi görmek,bir sabah kalktığında burnunun kanaması,başka bir sabah bulanık görmeye başlamak ve günlerce öyle görmek,bir başka sabah dayanılmaz ağrılarla uyanmak..saymakla bitmeyen sıkıntılar..bütün bunlar ne öğretiyor derseniz..sağ yanına yatmak/yüksek bir rafa uzanmak/araba kullanmak/kalabalıkta bir yerde kahve içmek gibi günlük hayatta zerre önem teşkil etmeyen ve adeta refleks gibi yaşadığımız onlarca aktivitenin yapılamadığında aslında ne kadar önemli ve değerli olduğunu farketmek,ailenin ve dostun ne demek olduğunu tam anlamıyla hissetmek,daha önceden canımızı sıkan ya da moralimizi bozan ne varsa aslında en ufak bir manası olmadığını idrak etmek,bütün bu yaşadığın acılara rağmen senin acı dediklerinin başkalarının acılarının yanında yaşanabilir kalması,bunu gördüğünde eskiden üzüldüklerinin ehemmiyetsizliğini bir kez daha,bir kez daha fark etmek,insanların hatalarını daha olgun ve anlayışla karşılayabilmek, artık moral bozan can sıkan kim varsa bunu yapmaya başladığı anda derhal uzaklaşmak..hayatım boyunca iyi bir insan olmaya gayret ettim ve elimden geldiğince tanıdığım tanımadığım onlarca insana dokunmaya çalıştım..ve bu süreçte gördüm ki hayatımda bir şekilde yer almış/almamış/almaya devam eden,tanıdığım/az tanıdığım/çok tanıdığım/tanımadığım herkesin duasını aldım,herkes de kendini yırtarcasına bana dokunmaya çalıştı..düşündüm ki “artık ölsem de gam yemem”..